Bir emlak danışmanı ile bir emlak brokerı arasındaki fark nedir?
Emlak satış profesyonellerinin lisanslı olmas şarttır. Bu sayede eğitim ve deneyim gerekliliklerini kontrol edebilir ve tüketici sorunlarını çözmek için merkezi bir otorite sağlayabilirler.Emlak profesyonellerini tanımlamak için kullanılan terimler biraz farklılık gösterebilir. Brokerlar, genellikle emlak satış danışmanları veya acentelerine sahip olmak zorundadır.Genelde muhatap olduğunuz kişi bir emlak danışmanı ya da satış temsilcisidir. Bu kişi devlet tarafından lisanslıdır ancak bir broker için çalışması gerekir. Tüm ilanlar, satış temsilcisinin değil, brokerın adına yapılır.Bir broker, doğrudan ev alıcıları ve satıcıları ile çalışabilir ya da kendisi için çalışan bir satış temsilcisi veya danışman ekibine sahip olabilir.
Neden bir emlak danışmanıyla çalışmalıyım?
Bir emlak danışmanı sadece bir “satış elemanı” değildir. Sizin adınıza hareket eden bir temsilci olarak size rehberlik eder, tavsiyelerde bulunur ve bir işi yerine getirir: ev almanıza ya da satmanıza yardımcı olur. Evet, bu hizmetlerinden dolayı ücret alırlar, ancak tavsiye ve rehberlik sağlayan diğer meslekler gibi (örneğin, Yeminli Mali Müşavirler ve Avukatlar) bir hizmet sunmaktadırlar.
İnternet, ev alıcıları ve satıcıları için önceden erişilemeyen bir bilgi dünyası sunmuştur. Satılık ilanlar ile ilgili veriler neredeyse güncel olsa da tamamen doğru olmayabilir. Satılmış veya satılık bir evle ilgili en güncel bilgilere ihtiyaç duyduğunuzda, bunu sağlamanın tek yolu bir emlak danışmanıyla çalışmaktır.
Bir evi satıyorsanız, en fazla sayıda alıcıya ulaşmanın yolu, ilanınızı Çoklu Listeleme Servisi’ne (MLS) dahil etmektir. Bu listeye yalnızca yerel MLS üyesi olan lisanslı bir emlak danışmanı sizi dahil edebilir ve bu sayede ilanınız otomatik olarak bazı ulusal ve uluslararası emlak sitelerinde de görünür. Ev alıyor ya da satıyorsanız, MLS danışmanınızın en güçlü aracıdır.
Ancak, son birkaç yılda emlak danışmanlarının rolü değişmiştir. Eskiden ev alıcıları ve satıcılarının bilgiye ulaşmasının tek yolu danışmanlardı. Günümüzde danışmanlar değişim göstermektedir. Çünkü günümüz ev alıcıları ve satıcıları geçmişe göre çok daha bilgili, bu yüzden uzmanlık ve beceri daha da önemli hale gelmiştir.
Emlak danışmanları, “satış elemanı” olmaktan ziyade bir “rehber” haline gelmiştir; ev alım veya satım sürecinde sizin kişisel temsilcinizdir.
Ailenizin bir dostu olan bir emlakçı var ve onu seviyorsunuz; size yardımcı da oluyor. Ancak evinizi satmak için önerdiği fiyatın düşük olduğunu düşünüyorsunuz. Bu nedenle başka bir emlakçıyı aradınız ve bu kişi sizin beklentilerinize daha uygun bir fiyat önerdi. Peki, kimi seçmelisiniz?
Evinizin piyasa değeri hakkında birkaç emlakçıya daha danışmayı düşünebilirsiniz. Çoğu tahminin birbirine yakın olması muhtemeldir.
Aile dostunuz evinizin değeri konusunda size daha dürüst bir yaklaşım sergiliyor olabilir. Diğer emlakçının ise sizin beklentilerinizi bildiği için daha yüksek bir rakam vermiş olması mümkün. Bu duruma “İlanı Satın Alma” denir ve bu konu hakkında web sitemizde bir makale bulunmaktadır.
Ya da basitçe, aile dostunuz iyi bir arkadaş olabilir ancak iyi bir emlakçı olmayabilir.
İş ve arkadaşlığı bir araya getirmek her zaman dostluk açısından risklidir. Öte yandan, eğer arkadaşınız gerçekten işinde yetkinse ve size mantıklı bir tavsiye verdiyse, bu tavsiyeyi görmezden gelip başka bir emlakçı seçmeniz onu gücendirebilir.
Daha eski bir mahallede, güncellenmiş bir ev ile daha modern bir mahallede daha yeni bir ev arasında seçim yapmanız gerekiyor. Eski mahalledeki ev, neredeyse istediğiniz her şeye sahip ve çok daha büyük. Peki, hangisi yatırım açısından daha mantıklı?
Eğer amacınız evi yeniden satış değeri için almaksa ve eski mahalledeki ev, o mahallenin fiyat skalasının üst sınırında yer alıyorsa, bu en akıllıca seçim olmayabilir. Ancak fiyatı diğer evlere benzer ya da daha düşükse, o zaman sorun olmayacaktır. Çünkü fiyat, büyük ölçüde yerel mahalleye göre değerlendirilmelidir, diğer mahallelerdeki evlerle karşılaştırılmamalıdır.
Ayrıca, mahallenin durumunu da düşünmelisiniz. Mahalle gerileme sürecinde mi, yoksa diğer insanlar da evlerini yenileyip iyileştirmeler yaparak mahallenin değerini artırıyor mu? Eğer mahalle gelişme gösteriyorsa ve yapılan yenilikler nedeniyle “fazla ödeme” yapmıyorsanız, bu çok iyi bir fırsat olabilir.
Unutmayın, bir evi sadece yatırım değeri için değil, aynı zamanda “yuva” olarak sizin için ne kadar değerli olduğuna göre de alırsınız. Sizin ve ailenizin hangi mahallede kendini daha rahat hissedeceğini de göz önünde bulundurmalısınız.
Yeni bir ev satın alırken nelere dikkat etmeliyiz? Evin değerini neler daha fazla artırır? Arsayı mı genişletmeliyiz, evin metrekaresini mi artırmalıyız, yoksa ekstra bir oda mı eklemeliyiz?
Bu büyük ölçüde evi neden aldığınıza bağlıdır. Evi daha çok bir yaşam alanı olarak mı yoksa bir yatırım olarak mı satın alıyorsunuz? Bu iki durum arasında fark vardır.
Genel olarak, geliştirmeler müteahhitler için yüksek kâr sağlayan unsurlardır. Evlerin değerini artırmaktan ziyade, satın aldığınız evden daha fazla memnun olmanızı sağlamak için tasarlanmıştır.
Eğer evinizi bir yatırım olarak görüyorsanız, yerleşim alanında daha küçükten orta büyüklüğe kadar olan bir evi tercih edin ve geliştirmelere minimum düzeyde harcama yapın. Ancak eğer evinizi bir yuva olarak görüyorsanız, yaşam kalitenizi artıracak geliştirmelere öncelik verebilirsiniz.
Bir genel kural olarak, halı ve halı altlığı (padding) yükseltmeleri yapmak her zaman iyi bir fikirdir.